Roe v. Wade, 410 US 113 (1973),1 ABD Yüksek Mahkemesi'nin Amerika'da kürtajı yasallaştıran dönüm noktası niteliğindeki kararıdır. Mahkeme'nin kararına göre ABD Anayasası, bir kadının hamileliğini sonlandırma kararını ölçüsüz devlet kısıtlamasından koruyordu.23 Kararla beraber Amerika'da birçok eyalette bulunan ve kürtajı yasaklayan yasalar iptal edilerek kürtaj ülkenin her köşesinde yasallaşmıştır. Ulusal tartışmaya neden olan karar, Amerika Birleşik Devletleri'ni kürtaj hakkı ve kürtaj karşıtı hareketler ile bölerek, Amerikan siyasetini şekillendirmiştir.
Dava 1969'da üçüncü kez hamile kalmış olan bekar bir Teksaslı kadının – Norma McCorvey Teksas eyaletinin kürtaj yasağına karşı "Jane Roe" olarak hukuki mücadelesi ile başladı. O dönemki Teksas'taki yasaya göre kürtaj sadece annenin yaşamı eğer tehlikede ise yasaldı. McCorvey, iki kadın avukat yardımıyla Teksas yasasının anayasaya aykırı olduğunu iddia ederek yerel bölge savcı Henry Wade aleyhine ABD federal mahkemesinde dava açtı. McCorvey'nin davayı kazanmasıyla beraber Teksas eyaleti davayı Yüksek Mahkeme'ye taşıdı. Yüksek Mahkeme de davanın dinlenmesini kabul etti.
Ocak 1973'te Yüksek Mahkeme, ABD Anayasası'nın Ek On Dördüncü Maddesi'nin Adli Yargı Hükmü'nün hamile bir kadının hamileliğini sonlandırma kararını koruyan bir "mahremiyet hakkı" sağladığını hükmeden 7-2 kararı kaleme aldı. Yüksek Mahkeme, bu mahremiyet hakkının mutlak olmadığına ve eyaletlerin kadınların sağlığını ve doğum öncesi yaşamını korumadaki çıkarlarına karşı dengelenmesi gerektiğine de karar verdi: Mahkeme'nin ortaya çıkardığı dengeleme testine göre, gebeliğin ilk üç aylık dönemde, eyaletlerin kürtajı hiçbir şekilde yasaklayamayacaklardı; ikinci üç aylık dönemde ise eyaletlerin makul sağlık düzenlemeleri yapabileceklerini ve üçüncü üç aylık dönemde ise, eyaletlerin annenin hayatını veya sağlığını kurtarmak için gerekli olduğu durumlar için istisnalar içerdiği sürece kürtajı tamamen yasaklayabileceğini hükmetti. Mahkeme, kürtaj yaptırmayı seçme hakkını "temel" olarak sınıflandırarak, kürtaj yasalarını Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en yüksek adli inceleme standardı olan "sıkı inceleme" standardına tabi tuttu.
Roe, hukuk camiasında bazıları tarafından eleştirildi4 ve bazıları kararı bir tür yargısal aktivizm olarak adlandırdı.5 1992 yılında Yüksek Mahkeme Planned Parenthood v. Casey kararında, Roe{{'}}daki yasal kararlarını yeniden gözden geçirmiş ve değiştirmiştir. Casey, Roe{{'}}daki hamileliği sonlandıran seçimin Anayasa tarafından korunduğu yinelemiştir. Roe{{'}}nun aksine üç aylık dönem testi yerine fetal canlılığı () testi getirmiştir. Bu teste göre anne karnındaki bebeğin kendi başına yaşayabildiği (viability) andan itibaren eyaletler kürtajda sınırlandırmaya gidebilir. Tıptaki ilerlemelere göre de anne karnındaki bebeğin yaşayabilme zamanı değişiklik gösterecektir. Mahkeme aynı zamanda Roe'da getirilen sıkı inceleme standardını da iptal etmiştir.
Orijinal kaynak: roe v. wade. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page